- Öncelikle seni tanıyalım. Nerede doğdun, futbola nasıl başladın, hangi bölgede en iyi performansı sergilediğini düşünüyorsun?
09.05.1985 Almanya doğumluyum. Ailem ve bütün çevrem, Almanya'da ikamet etmekte. 3-4 yıl önce Eskişehirspor'a transfer olarak, Türkiye'ye geldim. Futbola 5 yaşında Almanya'da,
yaşadığımız şehir takımının altyapısına, abim Ömer Sarı'nın beni kayıt
ettirmesiyle başladım. 5 yaşından itibaren, futbol oynamaktayım. En
iyi performansımı, forvet arkası, serbest forvet olarak sergilediğimi
düşünüyorum. Fakat aynı zamanda yıllarca tek forvet ve hatta orta
sahada da görev aldım.
- Şanlıurfaspor'a devre arasında geldin. İlk yarıyı
Kartalspor'da geçirmiştin. Bank Asya ve 2. Lig arasında ciddi farklar
var mı?
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Süper Lig'le Bank Asya arasında çok fark olduğu gibi, Bank Asya ve 2. Lig arasında çok
fark var. Türkiye'de ne yazık ki alt liglere indikçe, futbol oynamaktan
uzaklaşan bir zihniyete yaklaşılıyor. Sadece ikili mücadele,
koşmak, vurmak ve genelde oyun kurmak yerine oyun bozmaya yönelik futbol
oynanıyor.
- Eskişehirspor'da iyi bir performans sergiliyordun. Hatta
hala unutulmayan bir Fenerbahçe maçı var, 2 gol atmıştın. Ayrılık sebebi
neydi?
Evet, Eskişehirspor'da çok iyi bir performansım vardı.
Eskişehir taraftarı da beni çok seviyordu. Bu gollerin hepsini Rıza Çalımbay hocamızken atmıştım. Kendisi sağolsun bana çok güvenen ve
beni çok seven bir hocaydı. Zaten kendisi beni Almanya'dan transfer
etmişti. Rıza hocamın takımdan ayrılıp, Bülent Uygun'un takımın
başına gelmesiyle, benim Eskişehirspor'da önüm kapatıldı. Detaylara fazla
girmek istemiyorum bu konuda.
- Bir dönem adın Galatasaray'la da anılmıştı. Bu konu hakkında bir şeyler söylemek ister misin?
Evet, Süper Lig'de 10 gol atıp, o sezon Eskişehirspor'un gol
kralı olduğumda, o zaman ki menajerim Ahmet Bulut ve birkaç Galatasaray
yöneticisiyle İstanbul'da görüşmelerimiz olmuştu. Ancak ben menajerime Eskişehir'de çok mutlu oldugumu, şehri ve taraftarı çok benimsediğimi ve
buradan ayrılmayı düşünmediğimi söyledim. Hatta, Kanaltürk TV canlı
yayınına bağlandığımda, hangi büyük takımda oynamak istersin sorusuna,
ben zaten Türkiye'nin en büyük takımında oynuyorum cevabını verip, bana
güvenen ve beni seven takıma ne kadar sadık olduğumu göstermiştim. Çünkü Eskişehirspor'da daha büyük bir çıkış yapacağıma inanıyordum.
- Yeniden bugüne dönelim. Şanlıurfaspor, şampiyonluğun en
büyük adaylarından biri ama Beyaz Grup'taki mücadele inanılmaz. 7-8
takım şampiyonluğa oynuyor. Sence sizi en çok zorlayacak rakip kim
olacak?
Bizi en çok zorlayacak olan rakip, kendimiz oluruz ancak. Takımımız çok üst düzey, kariyerli oyunculardan oluşan bir takım. Sadece biraz
daha taraftar desteğine ihtiyacımız var. Stadımızın full dolmasının, bizi
daha çok motive edeceğine inanıyorum çünkü her maç bir final artık.
- Birlikte oynamaktan en keyif aldığın futbolcular kimler?
Sezer Öztürk, Ümit Karan, El Saka ve Souleymane Youla.
- Peki çekindiğin defans oyuncuları?
Çekindiğim herhangi bir defans oyuncusu yok ama oynadığım en sert defans oyuncusu Lugano'ydu.
- İlerisi için hedeflerin neler?
Hedefim, Şanlıurfaspor gibi, Bank Asya 1. Lig'e hasret
kalmış bir peygamberler şehrinde şampiyonluk yaşamak ve buradaki beklentileri karşılamak. İnşallah tekrar Süper Lig'e çıkıp, orada tekrar gollerime kaldığım yerden devam etmek. Bu, Şanlıurfaspor'la da olabilir, neden olmasın.
- Bize zaman ayırdığın için çok teşekkür ederiz, başarılar.
ADEM SARIIIIIIIIIIIIIIIII
YanıtlaSil